Şuan müze olarak kullanılan bina aslında Kazım Karabekir Paşa’nın hayatının bir bölümünü geçirdiği ev. 4 Katlı ahşap binanın mazisi ise 1800’yü yıllara kadar dayanıyor.Sultan 2. Abdülhamit’in eğitim bakanı olan Antepli Münif Tahir Paşa, İtalyan mimar ve heykeltıraş Rozette’dan Erenköy’de bir köşk yapmasını ister. Köşk yapılır ama ne yazık ki Antepli Münif Tahir Paşa’ya bu güzel köşkte oturmak hemen hemen hiç nasip olmamış. Köşk, 1. Dünya Savaşı’nda hastane olarak kullanılmış. Savaş sonrasında bir ara okul olarak kullanılan köşk, sonrasında harap olur. Camı, çerçevesi kalmaz. Fırtınalı günlerde zürafa heykeli çevresine insanları tedirgin eden bir uğultu yaymaya başlar.
Kazım Karabekir Paşa’nn Köşk YıllarıKazım Karabekir 1929 yılında köşkü alır ve 1929 ile 1939 yılları arasında kesintisiz bu köşkte konaklar. Kimi kitaplarını burada kaleme alır. 1939 yılında İstanbul milletvekili olarak seçilip Ankara’ya taşınınca da köşkü artık yaz tatillerini geçirdiği bir mekan olarak kullanır. Paşa’nın 1948 de vefatından sonra bir süre ailesi tarafından kullanılan köşk, 2005 yılında müzeye dönüştürülür. Halk Arasında Zürafalı Köşk ve Perili Köşk Olarak Nam SalmasıKöşkün yapımı tamamlandıktan bir süe sonra bahçesine 5-6 metre boyunda bir zürafa heykeli eklenir. Halk bu heykelden dolayı köşke “Zürafalı Köşk”der. Sunay Akın’ın kuruduğu Oyuncak Müzesi’nin girişindeki zürafa heykeli ilhamını bu heykelden almıştır. Kazım Karabekir köşke taşındıktan sonra heykeli kaldırtır. Savaş sonrasında iyice harap olan köşkünün camı çerçevesi kalmaz. Fırtınalı günlerde de heykel ve binadan gelen uğultu sesleri köşkün “Perili Köşk” olarak nam salmasına neden olur. |
